NUMARALI
HADİS-İ ŞERİF:
24 - (2175) وحدثنا
إسحاق بن
إبراهيم وعبد
بن حميد
(وتقاربا في
اللفظ) قالا:
أخبرنا
عبدالرزاق.
أخبرنا معمر
عن الزهري، عن
علي بن
الحسين، عن
صفية بنت حيي.
قالت:
كان
النبي صلى
الله عليه
وسلم معتكفا.
فأتيته أزوره
ليلا. فحدثته.
ثم قمت
لأنقلب. فقام
معي ليقلبني.
وكان مسكنها
في دار أسامة
بن زيد. فمر
رجلان من الأنصار.
فلما رأيا
النبي صلى
الله عليه
وسلم أسرعا.
فقال النبي
صلى الله عليه
وسلم "على
رسلكما. إنها
صفية بنت حيي" فقالا:
سبحان الله!
يا رسول الله!
قال "إن الشيطان
يجري من
الإنسان مجرى
الدم. وإني
خشيت أن يقذف
في قلوبكما
شرا" أو قال"
شيئا".
[ش
(ليقلبني) أي
ليردني إلى
منزلي. (على
رسلكما) هو
بكسر الراء
وفتحها،
لغتان. والكسر
أفصح وأشهر.
أي على
هينتكما في
المشي، فما
هنا شيء تكرهانه].
{24}
Bize Ishâk b. ibrahim
ile Abd b. Humeyd rivayet ettiler. Lâfızları birbirine yakındır. (Dedilerki):
Bize Abdürrezzâk haber verdi. (Dediki): Bize Ma'mer, Zührî'den, o da Ali b.
Hüseyin'den, o da Safiyye binti Huyeyy'den naklen haber verdi. Safiyye şöyle
demiş:
Peygamber (Sallallahu
Aleyhi ve Sellem) itikâfa girmişti. Ben de geceleyin onu ziyarete geldim. Ve
kendisiyle konuştum. Sonra evime dönmek üzere kalktım. Beni evime götürmek için
o da kalktı.
Safiyye'nin evi Usame b.
Zeyd'in hanesinde idi. Derken oradan ensârdan iki zat geçti. Nebi (Sallallahu
Aleyhi ve Sellem)'i görünce hızlandılar. Bunun üzerine Nebi (Sallallahu Aleyhi
ve Sellem).
«Ağır olun! Bu kadın
Safiyye bînti Huyeyy'dir.» buyurdu. Adamlar:
— Sübhanallah yâ Resûlallah!
dediler. Resûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem):
«Şüphesiz şeytan insanın
kanının aktığı yerden akar. Ben de sîzin kalblerinize şerr atar diye korktum.»
buyurdular. Yahut (şerr yerine) şey dedi.
25 - (2175) وحدثنيه
عبدالله بن
عبدالرحمن
الدارمي. أخبرنا
أبو اليمان.
أخبرنا شعيب
عن الزهري.
أخبرنا علي بن
الحسين؛
أن
صفية زوج
النبي صلى
الله عليه
وسلم أخبرته؛
أنها جاءت إلى
النبي صلى
الله عليه
وسلم تزوره،
في اعتكافه في
المسجد، في
العشر
الأواخر من
رمضان. فتحدثت
عنده ساعة. ثم
قامت تنقلب.
وقام النبي
صلى الله عليه
وسلم يقلبها.
ثم ذكر بمعنى
حديث معمر.
غير أنه قال:
فقال النبي
صلى الله عليه
وسلم "إن
الشيطان يبلغ
من الإنسان
مبلغ الدم"
ولم يقل "يجري".
{25}
Bana bu hadisi Abdullah
b. Abdirrahman Ed-Dârimî de rivayet etti. (Dediki): Bize Ebu'l-Yeman haber
verdi. (Dediki): Bize Şuayb, ZÜhrî'den naklen haber verdi. (Demişki): Bize Ali
b. Hüseyn haber verdi. Ona da Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'in zevcesi
Safiyye haber vermiş ki:
Kendisi ramazanın son on
gecesinde mescidde İtikâfı esnasında Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'i
ziyarete gelmiş ve onun yanında bir müddet konuşmuş. Sonra evine gitmek üzere
kalkmış. Onu götürmek için Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) de kalkmış...
Sonra râvi, Ma'mer'in hadîsi mânâsında rivayette bulunmuştur. Yalnız o:
«Bunun üzerine Nebi
(Sallallahu Aleyhi ve Sellem):
«Şüphesiz ki, şeytan
insanın kanının ulaştığı yere ulaşır.» buyurdu.» demiş; «Akar» dememiştir.
İzah:
Hz. Safiyye rivayetim
Buhârî «İtikaf», «Edeb», «Ahkâm-ve «Hums» bahislerinde; Ebû Dâvud
«Kitâbu's-Savm» ve «Kitâbu'I-Edeb»'de; Nesâî «İ'tikâf»'da; İbni Mâce «Savm»
bahsinde muhtelif râvilerden tahrîc etmişlerdir.
Bu rivâyetlerdeki
kıssanın ayrı ayrı iki defa vuku bulmuş olması muhtemel olduğu gibi, her iki
rivayetin aynı kıssaya ait olmaları da mümkündür. Bu takdirde birinci rivayet
te'vîl olunur ve geçenler iki idi. Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) biriyle
konuştuğu için burada bir adam gösterilmiştir, denilir. Hz. Safiyye
(Radiyallahu anha) Hayber reisi Huyeyy b. Ahtab'ın kızıdır. Ümmü Yahya
künyesini taşırdı.
Kaadî İyad ve
başkalarının beyânına göre ulemadan bazıları şeytanın, insanın kanına girip
dolaşmasını hakikat mânâya hamletmiş. Ve : Allah ona insanın İçinde ve kanında
dolaşacak kuvvet ve kudreti halketmiştir.» demişlerdir. Diğer bazı ulemaya göre
bu söz şeytanın çok vesvese verdiği ve insanı çok yoldan saptırdığı için
istiare edilmiştir. Sanki şeytan insandan ayrılmamak hususunda onun kanı
mesabesindedir. Bir takımları : «Şeytan vesvesesini bedenin ince mesamatına
bırakır, oradan vesvese kalbe ulaşır» demişlerdir. Nebi (Sallallahu Aleyhi ve
Sellem)'e tesadüf eden iki zâtın ensardan Üseyd b. Hudayr ile Abbâd b. Bişr
oldukları rivayet edilir.
Resûlullah (Sallallahu
Aleyhi ve Sellem)'in yarıındakine işaretle:
«Bu Safiyye binti
Huyeyy'dir.» Diğer rivayete göre :
«Bu benim zevcemdir.»
diye beyânda bulunması üzerine bu zevatın; «Sübhanallah yâ Resûlallah!»
mukabelesinde bulunmaları hakikat mânâya da hamledilebilir, kinayeye de,
Hakikata hamledilirse bu sözden murad: Biz Resulünün müttehem olmasından
Allah'ı tenzih ederiz. O yakışmaz bir fiil ve harekette bulunmaz, demektir.
Kinayeye hamledilirse maksad Resûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'in bu
sözüne şaştıklarını bildirmektir.